“Burada bulunan kitaplık benim 6. kitaplığım, aynı zamanda yazı evim. Kitaplarımın bir çoğu da evdeki kitaplığımda yer alıyor. Burası gibi evimin de her yeri kitapla dolu. Benim çeyizim bile kitaptı Bütün ailede bu böyle oldu hep. Çok uzun yıllar yurtdışında yaşadığım için çoğu eşyam, bunlara kitaplarım da dahil olmak üzere bir yerlerde kaldı. Ama en kıymetli kitaplarım olan ilk baskıları, hep yanıma aldım. Ama taşınmalardan dolayı kaybolan kitabım çok. Kitaplığımda benim kişisel tarihim yatıyor diyebilirim. Kitaplardaki kahve lekeleri, içine yazmış olduğum notlar, o yaşanmışlık duygusu beni daha sonra o kitaba baktığımda çok etkiliyor. Eskiden kitaplık düzenleme konusunda daha titizdim. Üniversite yıllarında erkek arkadaşımla matbaada kartoteks bastırıp daktilo ile kitap bilgilerini yazar adeta büyük bir kitaplıkta çalışır gibi sınıflandırırdık ve bunu yaparken inanılmaz bir heyecan duyardık. Şimdi de kitaplığımda konularına göre sınıflandırma yapıyorum. O kadar geniş bir kitap arşivim var ki artık koridorlar bile kitaplarla dolmaya başlayınca 6-7 ay önce, okuduğum ama çok bağlı olmadığım kitaplarımı bir sahafa verdim. Elbette ki onlardan ayrılışım çok hüzünlü oldu ancak üzerinde ‘Buket Uzuner Kütüphanesi’ ya zan ve benim zamanımda okuduğum, kitapIığımda yer verdiğim kitapların insanlar tarafından yoğun ilgi gördüğünü duydukça çok mutlu oluyorum. O kitapların iyi yerlere gittiklerini düşünüyorum.

Bir romanı bitirmek 4-5 yılımı alıyor ve bu yazma süreci boyunca çok fazla araştırma yapıp kitap okuyorum. Romanımı bitirdikten sonra ise o yorgunluk dönemini yine kitap okuyarak geçiriyorum ve o şekilde dinleniyorum. Kitap okumaya ne kadar zaman ayırdığım sorulduğunda adeta alınıyorum çünkü benim için kitap okumak zaman ayrılacak bir uğraş değil, hayatımın kendisi.”

Home Dergisi Ekim 2009